Headquarter: Merdivenköy Mh. Nur Sk. A Blok K:12 D:115 Business, 34730 Kadıköy/İstanbul
R&D Center: Bilişim Vadisi, Muallimköy Mah. Deniz Cad. No: 143/8 C1 Blok Zemin Kat Kapı No: Z01 Gebze/Kocaeli
İklim değişikliği, yalnızca çevreyi tehdit eden bir kriz değil; aynı zamanda şirketlerin gelecekteki varlığını, sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü de doğrudan etkileyen stratejik bir meseledir. Doğal kaynakların tükenmesi, ekstrem hava olaylarının artması ve ekosistemlerin bozulması gibi etkiler, artık iş dünyasının yalnızca izlemekle yetinemeyeceği boyutlara ulaşmış durumda. Bu nedenle, kurumların çevre üzerindeki etkilerini net biçimde anlamaları ve yönetebilmeleri bir tercih değil, bir zorunluluk haline gelmiştir.
Tam bu noktada devreye giren Sera Gazı Protokolü’nün Kurumsal Standardı (Greenhouse Gas Protocol - Corporate Standard), işletmelere sera gazı emisyonlarını sistematik biçimde analiz etme ve azaltma yolunda önemli bir rehberlik sunar. Bu protokol, emisyonları üç temel kapsam altında sınıflandırarak şirketlerin çevresel etkilerini daha anlaşılır, karşılaştırılabilir ve yönetilebilir hale getirir. Bu kapsamlar, işletmenin doğrudan kontrolü altındaki süreçlerden tedarik zinciri gibi dolaylı etkilerine kadar uzanan geniş bir etki alanını kapsar.
Kapsam 1, işletmenin doğrudan sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan salınan sera gazı emisyonlarını ifade eder. Bu emisyonlar, şirketin kendi operasyonları sonucu doğrudan ortaya çıkar ve kaynakları net olarak tanımlanabilir olduğu için çoğunlukla ilk müdahale alanı olarak değerlendirilir.
Bu kapsamda yer alan emisyonlar arasında şunlar bulunur:
Kapsam 1 emisyonları genellikle enerji tüketimiyle ilişkilidir. Bu nedenle enerji verimliliğini artırmak, düşük karbonlu yakıt türlerine geçmek veya yenilenebilir enerji sistemlerine yatırım yapmak gibi stratejiler, bu emisyonların azaltılmasında etkili rol oynar.
Kapsam 2 emisyonları, işletmenin faaliyetlerini sürdürürken dışarıdan satın aldığı elektrik, buhar, ısıtma veya soğutma gibi enerji türlerinin üretimi sırasında ortaya çıkan dolaylı emisyonları kapsar. Bu emisyonlar, doğrudan şirketin kontrolünde değildir ancak enerji tüketimi tercihlerine bağlı olarak ortaya çıktığı için hesaplamalara dahil edilir.
Örneğin, bir şirketin ofislerinde kullandığı elektriğin üretimi sırasında enerji sağlayıcı firma tarafından atmosfere salınan sera gazları kapsam 2 emisyonları içinde değerlendirilir. Bu emisyonlar, şirketin doğrudan salımı olmasa bile, kullandığı enerji miktarıyla doğrudan ilişkilidir.
Bu tür emisyonların azaltılması için şirketler:
Kapsam 2 emisyonları, işletmenin enerji satın alma politikaları üzerinden dolaylı ama etkili biçimde kontrol edilebilir.
Kapsam 3, sera gazı emisyonlarının en geniş ve en karmaşık kısmını kapsar. Bu kapsam, şirketin doğrudan kontrolü dışında kalan ama faaliyetleriyle doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olan süreçlerden kaynaklanan emisyonları içerir. Tedarik zincirinden, ürünün yaşam döngüsüne; hizmet sağlayıcılardan çalışan davranışlarına kadar çok geniş bir yelpazeyi içine alır.
Bu kapsamda yer alabilecek emisyon kaynakları arasında:
Kapsam 3, genellikle şirketin toplam karbon ayak izinin en büyük bölümünü oluşturur. Bu nedenle, sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi, ürün tasarımında çevresel etki analizi, iş ortaklarıyla çevre kriterlerine dayalı sözleşmeler gibi uygulamalar bu emisyonları azaltma çabalarının merkezinde yer alır.
Bu kapsamda başarı sağlamak, yalnızca şirket içi uygulamalarla değil, aynı zamanda tüm değer zinciri boyunca iş birliği ve farkındalık ile mümkündür.
Sera Gazı Protokolü’nün sunduğu kapsam sınıflandırması, yalnızca teknik bir araç değildir. Aynı zamanda şirketlerin çevreyle ilgili sorumluluklarını detaylı biçimde analiz etmelerini, kaynaklarını etkili biçimde yönlendirmelerini ve sürdürülebilirlik stratejilerini sağlam temellere oturtmalarını sağlar.
Her kapsam, şirketin farklı bir ilişki düzeyinde olduğu emisyon kaynaklarını temsil eder. Kapsam 1, doğrudan kontrol altında olan alanlara odaklanırken; kapsam 2, satın alma kararları üzerinden etki yaratılabilecek alanları; kapsam 3 ise şirketin daha geniş çevresiyle kurduğu bağın çevresel yansımasını ortaya koyar. Bu nedenle sürdürülebilir bir karbon stratejisi oluşturmak için tüm kapsamların dikkate alınması gerekir.
Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarının anlaşılması, sadece çevreye verilen zararı görmek için değil, aynı zamanda bu zararı azaltmak için yapılacak stratejik planlamaları desteklemek için kritik bir gerekliliktir. Bu kapsamlar sayesinde şirketler, çevresel etkilerini daha net değerlendirebilir, yatırım önceliklerini belirleyebilir ve uzun vadede daha dirençli, daha sorumlu ve daha rekabetçi hale gelebilirler.
İklim değişikliğiyle mücadelede başarı, ancak veriye dayalı kararlarla ve sistematik yönetimle mümkündür. Bu nedenle Sera Gazı Protokolü gibi standartlar, yalnızca bugünün çevresel sorunlarını anlamak için değil, aynı zamanda geleceğin sürdürülebilir iş modellerini inşa etmek için de güçlü bir zemin sunar.